Gerçekliğin yabancılığını ve düşlemin tanıdıklığını bu kadar bedenin içinden anlatan bir söz.
Adımlar yere sert basarken gövde yarım daire çiziyor sanki. Gerçeklik bir var bir yok. Yere bastığında var, ayağını kaldırınca yok. Kollar tamamen gövdeye bağlı yarım dairenin etrafında bazen gövdeye çarparak bazen boşlukta süzülerek salınıyor.
İnsanın düşlemlerin mırıltılarıyla dolu kalabalık zihnini canlandırıyor bende. Başlangıcın tekrarlı ritimleri, rahim içinde bebeğin deri ile kaplanmasını anımsatıyor. Sonlanırken de ninniye benzeyen sesler, ötekinin uzvu olmanın rahatlığını çıkarıyor. Onun sesinde kendi sesini duyuyor sanki.