Hem içeride hem dışarıda; yalnızca sınırda: Bulimiya örüntüsü

Semptomolojik bir örüntü olarak Bulimiya, besini içeri almak için duyulan arzu ve onun içeride istilacı yayılımını engellemek ve dışarı atmak için yorucu çabaları anlatır.

Yemekten alınan haz, aslında belirgin bir biçimde var gibi gözükse de yoktur. Lezzetin sarhoşluğuyla içeri doldurmanın uyuşukluğu lezzeti tamamen tersine döndürür.

Kişi besini uzun bir zaman arzular. Arzu depo edilir. Hemen doyurulmaz. Bu birikmiş talep sonunda karşı konulamayarak, bir anda, hızlıca besin içeri alınmak üzere giderilir. Besinin içerideki yayılmacı etkisi, bedenin bir parçası olmaya doğru yönelmesi tehdit edicidir. Böylelikle onu dışarı atmaya yönelik elinden geleni yapacaktır.

Bulimiya’yı bu çerçevede bir içeride bir dışarıda olmak üzere ancak bir sınırda kalabilen yıkıcı bir konumu muhafaza etmeye çalışmak olarak okuyorum. Arzu ile nesneyi içeri almak ve nesnenin içerideki doyumsuzlugu ile karşılaşarak sürekli olarak döngüyü yeniden yaratmak.