Bir iki

“Kovandan herhangi kontrolsüz dışarı çıkışa tahammülüm yok. İçeri girilmesine karşı ne kadar çok tetikteysem dışarı çıkmaya da o kadar tetikteyim. Yaklaşanı kucaklamak için kollarımı açamıyorum. Adım atmak için desem, bacağımı hareket ettiremiyorum. Göğsümün ortasına bir şey açılıyor da bir bıçak saplansa diye bekliyor. Kanatmak için de degil, oradaki boşluğa girse de kaybolsa. Titrek bir bekleyiş bu. Kolun ortasından başlayan bir titreklik. İçeride yukarı çıkıp çıkıp birden alçalan sıvılar. Yutkunarak geri ittiriyorum. Yukarı hiç çıkamayacak diye endişe ediyorum. Sesimi kesiyor bu sıvılar. İstediğim gibi konuşmamı engelleyerek olduğum hâli dışarı çıkarıyor. Bu yabancıyı tanımayarak onu küçük görüyorum. Sonra ona acıyorum.”

Yorum bırakın