” bir köşeye çekilip, kıyafetlerin isimsiz gölgeler gibi asılı durduğu bir gardolaba giriyorum. Çıt yok. Burada beni bulamazlar. Kıyafetlerin dokularına karşı hassaslasıyorum. ‘Ben’ demeden yazamıyorum. Ama sahtekar gibi kim olduğumu bilmeden yaşıyorum. Bu durum canımı sıkmaya başlıyor. Zihnimin içine bu kadar gidilebilecek olması, giren ben bile olsa beni titremeye zorluyor. Bu sefer gogsumden destek alarak karnıma doğru bir titreme. Yine elimi elime alıp kendi derime yazıyorum. Kazacak başka bir yer bulamıyorum.”
Yorum bırakın