Ayağını bastığın zemin hep kaygan olduğunda: Aşırı duyarlı bir kırılganlık tabanında yürümek

Ayak bastığı zeminin kaygan olması, sürekli bir sallantıda olmak gibi. Basıyor ama hep çok itinalı olmak zorunda, hep çok incelikle yaşamak zorunda. Yoksa düşme tehlikesi var. Ve düşüşlere çok hassas, düşmeler hep ölümden beter hissettiriyor.

Düşmemek için ayağı daha sağlam basacagi bir zemin arıyor. Ama işte öyle bir zemini aramak, insanı sürekli yerinden ediyor. Bir kök bile salamadan oradan oraya göçmeye mecbur hissettiriyor.

Hani olur ya, ‘belki burası olur” dediği anda sallanmaya başlıyor.

Şöyle aslında, nereye gittiği belli olmayan ama belli olarak sürekli bi şeylerin etrafında dönerek hızlanan gezegenin içinde sabit bir zemin arıyor.

Kişi kararından, zemininin sağlamlığından emin olabilmek uğruna, oradan oraya göçerken; zamanın buhranı ile karsilasmamaya çalışıyor.

Yorum bırakın