
Yalnızlıktan bahsederken de hep aynı şeyden bahsetmiyoruz. Bazen kişi, destek mekanizmasının yokluğunu hisseder. Etrafında kendisine kaynak olabilecek kimsenin olmayışından ve bunun yalnızlığından bahseder. Ne yapsa eleştirilme, kıyaslanma, beğenilmeme, desteklenmeme durumlarından yakınır.
Bazen ise kişi, yalnızlığın açtığı geniş boşluğun içine düşmekten korkar. Burada yakınılan yalnızlık, yalnız ‘bırakılmak”tır. İnsanların ona yaptığı ihanetlerden ve suçlayıcı/ cezalandırıcı biçimde kendisini yalnız bıraktıklarından bahseder. Somut olarak insanlarla birlikte olmak ve ilgi, bakım alabilmek-verebilmek, yalnızlığı genel anlamda, kısa süreli de olsa dindirir.
Başka bir yalnızlık ise “kozmik,içsel bir yalnızlık” tır. Dışarıda aktif olarak aradığı bir şey yok gibi gözükür. Yine de kişinin dışarıda da bir nesne arayışı, arzusu zaman zaman kendini ortaya çıkarır. Kişinin içinde, uyum sağlayamama, dışarıda kalmış olma gibi hislerle deneyimledigi bir yalnızlık vardır. Buradaki boşlukla birlikte kalabilir çoğu zaman. İlişki içinde olduğunda daha çok yalnız hissedilen bir dinamiktir bu.
Yorum bırakın