Yok ben nereden bileyim. Bilebileceğim bir yer mi olmuş Allah aşkına. Gri yeşil sularda yüzmüşüm, açık denizlere açılmaya ürktüğümden yosunların açıldığı ayrı bir dünyanın hayaliyle avunmuşum.
Bak, ben nereden bileyim! Durgun, kendi atığının rengini almış sulardan geçmişim. Elimi bir daldırmışım yosun gelmiş. Hani bunlar derinlerde büyülü bir dünyaya açılıyordu. “Ne işiniz var lan sizin burada!”
“Dur, şimdi dur.”diye bekletilmişim. “Sesini çıkarma. Çok sessiz. Parmak ucunda zemini balçık olan sularda yürü. Bak şuraya. Eğil bir de burada. Şşşt, sessiz!” Telaşla büyütülmüş gözlere kapılıp denileni yapıyorum. Bir adımla çamura batıyorum. “Hah” diyorum, “Ay aman valla benim git gelli yoğun dalgaların kusuruna bakmayın ben öyle çok bilmiyorum.”
Yorum bırakın