Keyifli, mutlu, huzurlu olup olmadığını bilememek

Roussillon, “nesne hiçbir tatmin belirtisi göstermediğinde, bebek kendi zevk ve tatmininin farkında değildir.” Der. Birincil nesneyle olan ilişkisinde insan yavrusu, kendisinden memnun olunduğunu, kendisine bakım verilmesinden bir noktada keyif alındığını hissetmeye ihtiyaç duyar. Bunu alamadığında bireysel farklılıklara göre ya nesnesine zarar verdiğini ya da ona yük olduğunu hissedebilir.Böyle bir ruhsal deneyimi olan kişilerde, keyif aldıklarını bilemediklerini, süreçten emin olamadıklarını görürüz. Kişiler kendi içlerinde, keyif aldıklarını tasdik edecek kimseyi bulamazlar.

Gerçekten de zihinde doyuma karşılık gelen bir yanıt yoktur. Winnicot, “ebedi mutsuzluk” olarak tanımladığı bir kavramda tam da kişilerin içlerindeki bu boşluğa vurgu yapar. Yani içeride doyum alabilecek kimse yok. Bu çok ağır duygulanımlar kişilerde kimlikle ilgili belirsizliklere neden olabilir.

Yorum bırakın