“Hep düşünür, düşünür. Neresinde? Kafasında mı? Yoksa midesinde mi?” (Bion, 1987)

Psikosomatik kavramı “düşünülemeyen, hissedilemeyen” olarak kavramlaştırılan bilinçdışı duygulanımların bedensel ifadesidir. İnsan ruhsallığı bedenden kaynak alarak canlandığı için aslında bedenle tam bir ayrım mümkün değildir.

Canlılık ifadelerini anlatan ilksel duygulanımlar tamamen bedensel kökenlidir. Yaşayış içinde her temas edildiğinde bedensel bir deneyimi de yanında taşırlar. Utancın yüz kızarması ile ilişkisi gibi.

Psikosomatik bir belirti, bilinçdışı bir duygulanımı, bilinçdışı duygulanımı ifade etmeyen ama yönünü gösteren bir sıkıntı biçiminde gizler.

C. Hanly

Psikosomatik belirti ise farklı biçimde bir acı alanı yaratır. Baş ağrısı, mide bulantısı, titremeler gibi görünümleri olabilir. Ve kendisiyle kaynaşmış, kendisinden ayrışmış bir duygulanıma işaret eder. Duygulanımın zihinsel deneyimlenme alanı tamamen kapanarak duygulanım bütünüyle bedende sıkışır. Bu da kişiyi acı içinde bırakır. Psikosomatik belirti, duygulanımı kişinin bilincinden gizlerken bilinçdışındaki konumunu açığa çıkarır..

Yorum bırakın