Anahtarları bulma

Tüm yaşam boyunca yeni bir kapı bulup düşlerimize açılmanın yollarını ararız. Bu süreçte herkesin tırmanacağı tepeleri, çıkacağı yorucu merdivenleri, uykusuz kalmış geceleri, geçmeyen günleri olur.

Kapılara ulaşmak büyük bir mesele olsa da daha önemli bir sorunla karşı karşıya kalırız. Tüm yol boyunca kaybolmasın diye avucumuzda sıkı sıkı tuttuğumuz ve kapıyı açacağını umduğumuz eski anahtarlar yeni bir kapıya uymaz.

Bayağı uğraştırır bu insanı. Bu kapıyı açmadı, hop başka kapıya. Kapıyı kırmak isteme, kapının eşiğinde oturup ağlayarak kapının açılmasını acılı gözlerle bekleme, ona lanetler okuma, ondan intikam almayı düşleme gibi durumlarla insanı meşgul eder.

Eski bir anahtarın açabileceği kapı sınırlıdır. Böylece bu hayal kırıklığı yaratan karşılaşma ile insanın önüne başka bir yolculuk daha açılır, anahtarları bulma. İnsan bu yolculuğa da çok direnir. Çünkü anahtarlar, belleğin gizleri içinde duygulanımların ağır yükü ile sarılmış kapsüller şeklinde içeridedir. Yalnızca kendisinin ulaşabileceği bir yerdedir.

Yorum bırakın