
Deprem ile birlikte canlı olmayla ilgili, yaşamda kendimiz ve diğer insanlar için neler istediğimiz, aslında neler düşlediğimizle ilgili meseleler de canlanıyor.
Belki de çoğumuz bu kadar basit temeller üzerine kurulu gözüken kısacık hayatımızda seçtiğimiz iktidar tarafından yaşama hakkımızın görülmemesi, ihmal edilmesi ve hatta reddedilmesi ile karşılaştığımızda çok yoğun duygular hissediyoruz.
Ve elimizdeki hayatımızla özgürce, kendimizce oynayamaz hale geldiğimize öfkeleniyoruz. Elimizden kayar gözüken hayatımızla, önceleri daha çok gözüken şu anımızla ne yapacağımızı bilemiyoruz.
Her geçen gün kendi kapasitelerimizin köreltilmesi, hayatta kalmayla uğraşmak ve itaate zorlanmak ile tehdit ediliyoruz.
Buna karşılık iradi gücümüzle, birbirimize dayanarak direnmeye ve birbirimizin hayâti ihtiyacını önceleyerek, ötekinin özgürlüğünü kendi özgürlüğümüz bilip harekete geçerek savaşabiliriz gibi gözüküyor.
Resim: David Wyatt
Yorum bırakın