Yaşamda kendimizi bir yere ait hissedebilmek için bazı içsel ve dışsal şeylere sahip hissetmemiz gerekir. Bir yandan “bu benim, burası da bana ait” diyebilmek ve nesneleri sahiplenebilmek anında bir kayıp potansiyelini de içselleştirmek anlamına gelir.
Her şeyin her an elimizden kayıp gidebileceğini ve asla tamamen bizim olmadığını bilmemize rağmen yine de tutunabilmek, yaşayabilmek için bu kaybı göğüsleyebilmemiz gerekiyor.
Bazı insanlar için bir kayıp toptan bir yok oluş gibi deneyimlendiğinden tüm bu yatırım, sahip olma, ait hissetme iç dünyaya döndürülmek zorunda kalınabilir. Hiç bir şeye ait hissetmemek, hiçbir şeyi kaybetmemeye yönelik bir kalkan olabilir.
Yazılar 
Yorum bırakın