Kötü hislerden inkişafa doğru

Hayatın her günü yeni bir sayfa gibi hissettirmiyor. Ruhsallık için ‘yeni’ çok zor oluşan ve sindirilen bir durum. Güvende hissetmek için bilinende kalmak gibi bir eğilimi var. Bir yandan çok şükür ki kötü hisler; sıkılmışlık, bunalmışlık, anlamsızlık, boşluk, var. Eskiyi sürdürme zorunluluğundan, bir şeylerin böyle olması, kalması gerekmediğinden haber veren alarmlar. Çoğu zaman buralara düşmemek için tekrar tekrar sarılıyoruz tanıdık olanlara. Ve sürekli olarak hatırlatmalara, şiddetli sarsıntılara maruz kalıyoruz. Bir şekilde üstündekilerden sıyrılmak isteyen, gerçekten ait olduğu doğanın parçası olarak zaman içinde akıp yaşam içine dahil olmak isteyen yanımız bizi türlü türlü semptomlarla uyarıyor. Semptomun sesi ne kadar güçlüyse o kadar açık ve bariz bir inkişaf için hazırlık yapılıyor demek ki. O yüzden semptomun sesini kısmadan aksine onu yükseltmek, didik didik etmek gerekiyor. Yani belli bir yenilikte kötü hissetmek.

Yorum bırakın