Söz ve eylem

Kimio Muraoka

Ağızları sussa gözleri ve elleri konuşur, söylemi psikanalitik çalışmanın eylem ve söz konsepti açısından önemli. Freud Dora’yı eylem yoluyla konuşma bağlamında sunduğunda eylemin söz sözün de eylem yerine geçebildiği bir geçit yaratmış oldu. Ama ne var ki psikanalitik çalışmanın söz üzerinden işlediğine güçlü bir vurgu yaptığı için eylemin söze döküleceği, belki dönüşebileceği bir teknik geliştirmeye yöneldi.

Eylem aracılığıyla konuşmak, henüz başka şekilde ifade edilemeyecek olan malzemenin dışa açılabildiğini gösterir. Fakat eylem hem hatırlamaya hem hatırlamamaya yöneliktir. Hem açmaya hem kapamaya. Hatırlamaya yönelikse kendine ruhsallık içinde işlemlenebilir bir  alan açmış olur. Hatırlamamaya yönelik olan kısım da terapötik yorumlamalara dokunduğunda ters bir kuvvetle karşılaşır. Dolayısıyla zorlanma, biraz daha kuvveti artırma hep hatırlamamaya yönelik bastırmayı derinleştirme çabaları olabilir. Eğer bastırma gibi olgun bir savunma yerine bölme ve yansıtma işliyorsa o zaman eylem ötekini kendine davet etmez. Doğrudan his ve düşünce yoluyla o pozisyonu almaya zorlar. Yani terapist de kişinin öznel deneyimini paylaşır. O deneyimle eyleme geçmezse ortak bir sözel alan açılır. Eylem hem eylemliğini korur hem de artık sözel bir alanı olmuş olur.

Yorum bırakın