Doğru, yanlış, haklı, haksız gözetmeden duygusal bir deneyimi anlaşılabilir kılmayı psikoterapinin en temel amacı olarak düşünüyorum. Anlaşılabilir kılmak da deneyimi üzerine düşünülebilir, düşlenebilir, rüya görülebilir ve bir yerlere bağlanabilir hale getirmek.
Bununla ilgili Wilfred Bion, insanın yaşamın sonsuz hallerini deneyimleme kapasitesine vurgu yapar. İnsanın sahip olduğu psikolojik duyarlılığı detaylandırır. Sevinç ve sevincin çeşitleri, hüzün ve hüznün çeşitleri, öfke ve öfkenin çeşitleri gibi yaşamda ne kadar ihtimal varsa duygusal kapasitemizin de o kadar geniş olduğunu söyler. Bion’un vurgusu organizmayı rahatlatmak, gerilimden kurtarmak değil duygusal hassasiyeti çerçevesinde deneyim alanını genişletmektir. Yaşamı deneyimleme kanalı olan duygusal alanımızı kullanabilmekten ve canlı bir varlık olarak yaşayabilmekten bahseder.
Peki acının patolojik kaynakları hakkında ne söyler?
Bion insanın deneyimleme kapasitesini engelleyen korku ve kaygıların temelini, yani yaşamasına engel olan bariyerleri çözümlemekten bahseder.
Bion’u okumak ayrı sindirmek hep ayrı. Bu duygusal hassasiyet dediği şey üzerine düşünüyorum birkaç zamandır ama bugün üzerine bir rüya gördüğümde açık oldu benim için. Tam da Bion’un anlayışına yakın bir yol oldu.
Yazılar 
Yorum bırakın