
Yanılmak, hata yapmak çok keskin bir doğru ile kıyaslandığında ölümcül hissedilir. Çünkü hata yapmanın ya hayatın üstündeki bir doğrudan aksi bir şey yapmak, onun tam zıttında yanlışın kuyusunda ilerleyip üstü başı kirletmek gibi ya da her adımınızı takip eden, ölçüp biçen eli sopalı cânilere bulaşmak, hesap vermek zoruna kalmak gibi sonuçları olur.
Sadece hata yapmanın kaçınılmaz olduğuna vurgu yaptığımızda kişiyi doğrudan böyle bir dehşete davet etmiş oluruz. Kişinin karşılaşacağını hissettiği tehditin çoğu zaman fantezide olduğunu ve bu fantezinin neler üzerine inşa edildiğini, pekiştirildiğini konuşursak belki tehditin hafifleyeceği bir pencere açılır.
Bollas fantezinin içerideki hâkimiyetini hafife almamaktan bahsetmişti onun üzerine düşündüm. Bir yandan o yüzden de ‘tavsiye’ işe yaramaz. İşe yaramayı geçtim kişiyi daha da çıkmaza sokuyor gibi hissedilebilir. Çünkü hissettiği şey farklı.
Yorum bırakın