
Yaşamın içinde çoğu zaman kendimizi başlatmak zor olur. Başta hep birileri bizim adımıza, bize sormadan, bizde durmadan, bir soluklanmadan geçiştirir. Ya daha iyi bildiğini düşünerek ya da hiç düşünmeyerek. Biz de kendimizi görmeden, duymadan yıllar geçiririz. O kadar yabancılaşırız ki bizde duraklayan biriyle karşılaştığımızda şaşkınlık yaratır.
Kendimiz adına sözü nereden başlatacağımız, her gün yaşamaya nereden başlayacağımızla ilgili kararı verip cesareti sahiplenebildiğimizde kendi yaşamımızla ilgili konuşabilme ve yaşayabilme fırsatını kendimize tanımış oluyoruz. Yoksa başkalarını kendimiz adına konuşturmaya, başkalarının konuşmalarına peki öyleyse, amenna diyip benimsemeye çabaladığımızda kendimizi susturmuş oluyoruz.
Kendi kendimize veya birinin yanında kendimizle kaldığımızdaki uzun, derin ve rahatsız edici sessizlikler bize uzun yıllardır hiç konuşmamış olduğumuzu anımsatıyor belki de, ne duyacağımızı bilmiyoruz. Yine de orada arayacağız gerçi, kendimizde.
Yorum bırakın