
Freud’un ruhsallıktaki ikiliği (yaşam, ölüm) vurgulamasının ardından ‘insan olma deneyimi’ üzerine düşünen Bion, bu ikiliğin yaşamda spiraller halinde yaşandığını vurguluyor. Olgun bir ruhsallığı da içeriden gelen olumlu-olumsuz tüm deneyim dalgalarını içerebilir, karşılayabilir bir pozisyonda yorumluyor.
Bion için ruhsal deneyim dalgaları durmaz. Biri gider diğeri gelir. Gün içinde çok çeşitli hâller içine gireriz. Ve pazarlanan mutluluk da tek başına sığ ve geçici bir deneyimdir. Hatta geçici olabileceğini kabul etmediğimizde içindeki olumlu etki potansiyelini yitirir. Izdırap haline gelir. Bion’un bakışı içeriden gelen bu dalgaları dinleyebilmek, dusunebilmek, hissedebilmek üzerinedir. “A Memoir of the Future”‘da bu durumu “humbly dumbly” diye bir ikileme ile anlatıyor. Çeviri tam karşılamıyor ama “alçakgönüllü, şapşalca” kelimeleri belki anlamını verebilir.
Yaşamak, bir insan olmak, spesifik olarak kendimiz olmak sahip olduğumuz tek yolculuk bu hayatta. Psikoterapi de yaşamdan ayrı ona paralel bir yol değil bu açıdan. Tökezleyip, sendelemeden hangi yol yürünüyor ki?
Yorum bırakın